Akupunktur Tedavisi Nedir?
AKUPUNKTUR TEDAVİSİ NEDİR?
Akupunktur tedavisi geleneksel tedavi yöntemlerinden birisi olarak uygulanan ve günümüzde de tıbbı yaklaşım ve tedavi planlarında Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilerek birçok tedavi protokolüne ek olarak kullanılan bir yöntemdir.
Akupunktur tedavisi herkesin merak ettiği konulardan biridir.
Akupunktur hekimi ,diagnostik veriler eşliğinde hastasından aldığı ayrıntılı anemnez-hikayeyi ve hastalığın vücuttaki seviyelerini bireyin klinik durumunu dikkate alarak tedaviyi planlar. Akupunktur meridyen ilişkileri çerçevesinde akupunktur noktalarının belirlenmesi ise kişiye özeldir. Aynı akupunktur noktasının etkisi her bireyde farklı boyutları hedeflediği için farklı tedavi sonuçlarını verir.
Vücudun enerji akışını dengelemek adına yol alınırken; peki bu etkiyi nasıl yapar akupunktur tedavi süreci?
AKUPUNKTUR TEDAVİ ETKİ SÜRECİ?
İğneler yardımı ile bedende oluşturulan bir yazılım programının bir çeşit inşasını içerir bu tedavi.
Doğal bütünsel tıbbın ayrılmaz bir parçası olan akupunktur vücut enerji akışını düzenlemeye yarar.
Akupunkturun etki mekanizmasında vücutta ki özellikli alanlar olan akupunktur noktalarında da bir çeşit biyokimyasal süreçleri başlatır.
Akupunktur uygulaması ile vücutta ağrı giderici etki yanında depresyon giderici, inflamasyon azaltıcı, immun sistemi düzenleyici, mutluluk hali oluşmasını sağlayıcı etkilerini salgılanan tedavide başlıca rolü olan nörotansmitterlerden Serotonin, Dopamin, Asetilkolin, GABA, Endorfin, Noradrenalin den alırız.
Biz hekimler akupunktur tedavisini yaparken aslında birçok yönüyle konuyu değerlendirir, kişinin tedaviye uygunluğunu, tedavinin aşamalarını ve hastalığın kademe kademe fizik bedende yukarıya doğru çekilerek bedenden tahliyesini hedefleyen bir yol izleriz.
Bu yüzden akupunktur tedavisinde seanslar içerisinde belli bir algoritmaya tabi olunur ve bu sebeple hastalarımıza tedavi seyrinin ayrıntıları hakkında ilk görüşmemiz uzundur. Tedavi sürecindeki hedeflerimiz, tedavinin amacı ve tedavi sürecinin kişiye getireceği değişimler hakkında bilgiler aktarırız.
Hasta için iyileşme ve genel olarak tıp ilkelerinin anlaşılması zor olabilir, çünkü hastalıkta birçok değişiklik meydana gelir ve iyileşme sürecinde buna uyum sağlamak zorunda olduğumuz birçok değişim ise bizi bekler. Son gelen ilk gider ilkesi ile hastalık kademe kademe silinir. Hatta bazen derindeki patoloji yüzeye çekilirken hastalığın başlangıç dönemindeki bulguları ile kendini ortaya çıkarır. Tedavi sırasında bu bilgilendirmeler önemlidir çünkü migreni geçecek derken nerden de çıkmıştır bu ilk zamanlardaki o migren atağına benzer ağrılar …
Oysa bu durum semptomların yüzeye çekildiğinin bir işaretidir.
Bir diğer taraftan iç içe geçmiş yıllanmış hastalıklarda kökü bilmek ustalık ister. Hastalığın kaynağı o kadar küçük ve belirsiz olabilir ki, başlangıçta onu belirlemek çok zordur, ancak zaman içinde önemli bir hastalık tablosu ile belirginleşmiştir. Biz bu okumaları yapıp tedaviyi planlarken hastamızın zihninde deli deli sorular dolaşır durur …Acaba işe yarar mı bu tedavi tekniği ?
AKUPUNKTUR TEDAVİSİ İŞE YARAR MI?
Hep sorarlar akupunktur tedavisi faydalı mı diye akupunktur tedavisinin faydalarını anlatmaktan öte yaşamanızı tavsiye ederim.
Gerçekten akupunktur tedavisi anlatılmaz yaşanır.
Yapılan çalışmalar ve araştırmalar sonucunda birçok yayında hastalık artık tamamlayıcı olarak kabul görmekten öte Entegratif (Bütüncül- Birleştirici) Tıp” olarak kabul edilir. Akupunktur tedavisi Dünya Sağlık Örgütü( WHO) tarafından en çok tercih edilenler şeklinde birçok alanda gruplandırılmış ve bunlar kadın doğum hastalıkları, nikotin bağımlılığı ve sigara bırakma tedavisi, kilo verme ve zayıflama süreci, depresyon gibi psikiyatrik hastalıkların tedavisi, alerji tedavileri, şiddetli ağrılar, baş ağrı tipleri, migren gibi hastalıkların tedavisi, bel-sırt ağrıları tedavisi, sindirim sistemi rahatsızlıkları, alerjik astım, bronşit, bronşiolit… gibi solunum yolu hastalıkları tedavisinde, romatizmal hastalıkların tedavisinde, cilt hastalıklarının birçoğunun tedavisinde derken bir çok hastalıkta güvenle tercih edilmektedir.
Günümüzde de artık bilimsel veriler ile desteklenen Akupunktur Tedavi Yöntemleri Primo Vaskuler Sistem içindeki Meridyen Sistemlerinin ve akupunktur noktalarının da tanımlanması ile Fasya bağlantıları üzerinden daha net okunmakta ve geliştirilmektedir. Akupunktur primo-vasküler kanallar içinde yerleşen akupunktur meridyen kanal sistemini kullanır.
Akupunkturun bu bilimsel dayanakları ile son yıllarda hem Dünya da ve hem de ülkemizde hekimler tarafından tercih edilen bir tedavi yöntemidir.
Özellikle kireçlenme, fibromiyalji, diş ağrısı, kronik bel ağrıları gibi birçok durumda oldukça sık tercih edilir, bunun yanında akupunktur tedavisi bağımlılıkların bırakılmasından kişinin kendisini kronik yorgun hissetmesine kadar değişken aralıkta tedavi planında önemli bir destektir.
Kronik yorgunluk için dahi tedaviye başvuran hastalarımız olabilir. Uykusuzluk, yorgunluk evet semptom düzeyde kabul edilir büyük bir hastalık değildir; ancak hayat kalitesini bozan bu tip semptomatik durumlar ilerleyen dönemde daha kronik ve ağır hastalıkların habercisidir. Bunları doğru okuyup zamanında çözüme aldığımızda aslında o kişi ilerleyen yaşamında kronikleşen birçok hastalıktan korunur ve daha sağlıklı ve huzurlu yaş alır. Onun için uykusuzluğunuzu dikkate alın hatta kabus görüyorsanız bunu dahi hafife almayın çünkü bunlar vücudunuzda ortaya çıkacak bazı hastalıkların işaretini ortaya koyarlar. Koruyucu sağlık adına sizin için etkili bir dengeyi sağlayan akupunktur tedavisinden siz de destek alın!
Şunu biliyoruz ki akupunktur vücutta bir iç denge meydana getirdiği için daha hastalıklar olmadan evvel beden zihin ruh sağlığını korumak için oldukça önemli bir destek tedavidir bu açıdan baktığımızda koruyucu hekimlik adına, korucu sağlığımızı meydana getirmek için, bağışıklık sistemimizi dengeleyen hastalıklarla baş etme gücümüzü ortaya çıkaran bu tedavi bir dengelenme halidir.
Yine bize sık sık sorulur tedaviye gelirken; nelere dikkat etmeliyim akupunktur tedavisi öncesinde?
AKUPUNKTUR TEDAVİSİ ÖNCESİNDE NELERE DİKKAT EDİLİR?
Akupunktur tedavi öncesinde dikkat edilmesi gerekenler, tedaviye gelirken bol ve rahat kıyafetler tercih etmeliyiz. Çünkü tedavi aşamasında vücut yüzeyinde birçok alandan akupunktur noktaları ve meridyen ilişkilerinin tercih edilmesi söz konusu olabilir, bazen karın bölgeniz, bazen baldır, bazen ayak bilek iç kısmı, bazen başınız, bazen dirsekleriniz gibi birçok alandan çalışılabilir.
Meridyen sistem ilişkilerine göre, kullanılan akupunktur tekniğine göre bir çok değişken tedavinizde söz konusu olacağı için kıyafet tercihiniz önemlidir.
Yine tedavi öncesinde hafif bir şeyler yemiş olmanızı isteriz,ne çok tok ne aç dengede bir beslenme ile kliniğimize gelmenizi tercih ederiz.
Tedavi öncesinde alkol veya sigara içmemiş olmak ve kafein içeren içeceklere de en az 2 saat ara vermiş olarak kuruma gelmenizi bekleriz.
Tabii bunun yanında ilk kez kuruma gelirken bayan hastalarımızın yoğun bir makyaj yaparak kuruma gelmesini istemeyiz. Çünkü akupunktur hekimi analizinde tanı yöntemlerinde, yüz, dil, duruş, konuşma şekli, hatta teninizin kokusundan bile veriler elde eder.
Biz tanı koyma ve tedavi planı içinde iken sevgili hastamızın aklında yine sorular Akupunktur iğneleri nasıldır ? Acıtır mı?
AKUPUNKTUR İĞNLERİ NASILDIR?
Tedavinin ilk aşamasında ilk olarak bu diagnostik verilerin eşliğinde bir tedavi planı çıkarıldıktan sonra steril tek kullanımlık iğneler beli büyüklüklerde ve özelliklerde seçilir.
Bazı hastada altın ve gümüş akupunktur iğneleri yine uygulanacak vücut bölgesine göre tercih edilir. Büyüklük ve küçüklükleri bölgeye göre, noktaya göre belirlenir.
Çoğunlukla çelik esnekliği ile belirgin, ince akupunktur iğne çeşitleri tercih edilir
Bazen de cilt altına yerleştirilen birkaç gün hastanın da noktayı uyarabileceği şekilde cilt altına yerleştirilen intra-dermal iğneler tercih edilir.
Akupunktur tedavisi her ne kadar hafif ve ağrısız bir işlem olsa da iğneler ilk batırıldığında oldukça hafif bir iğne giriş ile beraber asıl hedeflenen sıcaklık ve bir elektrik çarpma hissi olarak tanımladığımız De-Qi refleksinin alınmasıdır.
Birçok iğneleme tekniği vardır. İğnenin hareketine göre Qi’ye yön verme tekniği ile kişiye uygun tedavi aşamaları belirlenir, bazen iğne hafif vibrate edilir, bazen de çok hafif ileri geri hareketlerle nokta içerisinde ilerletilerek Qi yakalanır. Çoğunlukla hastalarca bahsedilen his bir sıcaklıktır, o bölgeye bir şeylerin akıyor olma hissi şeklinde tariflenir, bazen de bir elektrik çakma hissiyle alınır. Uygulama alanında bölgenin nemlenme ve ısınma hissi ortaya çıkar. Akupunktur iğnelerinin uygulanma yöntemleri oldukça zengindir. Tedavinin süresi, uygulandığı saat diliminin bize katkısı, havanın sıcak ve soğuk olması, uygulanan kişinin kilolu veya zayıf olması, hepsi tedavi seyrinde ve iğneleme tekniğinde hatta akupunktur seansının süresinde, etkileri ile önemlidir. Bu çerçevede hepsini dikkate alarak biz hekimler kişiye uygun tedavi süresini, kişiye uygun noktalardan oluşan tedavi harita ve planını uygularız.
Akupunktur tedavi yaklaşımında her tedavi sürecinde olduğu gibi bireysel olarak bir tedavi algoritması plan vardır, uygulayıcı hekim, uygulama yapılan hasta ve zaman birlikteliği ile fizik beden yüzeyinden başlayarak katman katman meridyen sistemindeki Qi akışının dengelenmesini hedefleyen, bir süreç tedavisidir.
Peki yan etkileri var mıdır?
AKUPUNKTURUN YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?
Tabii ki akupunktur tedavisi içerisinde de oluşabilecek riskler ve söz konusudur. Her ne kadar tedavi ortamı ve koşullar tüm ayrıntılarıyla değerlendirilse de bazı cilt tiplerinde oluşan reaksiyonlarda küçük morluklar, iğneleme alanında bazen küçük elektriklenme hissi, bazen de sanki cildin altında bir şeyler geziniyor hissi ile tatlı bir kaşıntı şikayetlerini, hastalarımız bize geri bildirim şeklinde iletir. Bunların hepsi yönetilebilir, riski olmayan hafif komplikasyonlar sayılır. Kişinin herhangi bir metal alerjisi yoksa bu bahsedilen şikayetler 72 saat içinde kendiliğinden silinir, geçer.
Bazı kişilerde kanama eğilimi yüksek olduğunda, kan sulandırıcı kullanan kişilerde cilt altında küçük morluklar ortaya çıkabilir. Cildi oldukça ince ve kuru, kas dokusu eksik daha çok yaşlı hastalarda gördüğümüz bu durumlar hakkında hastalarımızı bilgilendiririz. Akupunktur bağ dokuda ciddi bir rejenerasyon ve hareket başlattığı için tedavi sonrasında iyi su içmenizi bu yüzden isteriz.
Akupunktur tedavisinin kaç seansı etki göstereceğini hemen hemen her hasta merak eder durur.
AKUPUNKTUR TEDAVİSİ KAÇ SEANSTA ETKİ GÖSTERİR?
Akupunktur tedavisinin etkisini gözlemlemek ve şifa ve iyilik cevabı için kaç seans gerekeceği kişiden kişiye değişmektedir.
Genel geçer bir ifade kullanmak gerekirse bazen 5-10 bazen 15 seans yeterli olabilir. Bazı durumlarda 3-5 seansta ilk cevaplar ortaya çıkar. O yüzden kaçıncı seansta şifa ve sağaltımın gerçekleşeceği her hastanın kendi özelinde, tedavi sürecinin içinde belirlenir. Hastamızın doğru bilgilendirilmesi tedavi seyri açısından önemlidir, bazı genç hastaları 2 veya 3 seansta rahatlarken, bazı daha kronik öyküleri olan yaş almış hastalar 7 ve 8 seansta dengeli bir hale kavuşurlar.
Geleneksel Doğu Tıbbı kapsamındaki sağlık hizmetlerinin yaklaşık %40’ı Akupunktur içerir, bunun yanı sıra bitkisel ilaçlar, beslenme davranışının düzenlenmesi, özel masaj teknikleri, yakı, moxa uygulamaları, hacamat ve bir dizi zihin-beden egzersizlerini içeren terapilerin bütününden oluşan ve insanı makro-kosmos içinde bir mikro-kosmos olarak değerlendiren ve onun biyoritimi içindeki harmonik dengesini hedefleyen bir bütünsel tedavi yaklaşımları oldukça çeşitlidir.
Bütünsel Tedavi yöntemlerinden olan Akupunktur hem zihninizi hem de bedeninizi dengede tutmamıza yardımcı olarak, sadece mevcut durumunuzu tedavi etmekle kalmaz aynı zamanda genel sağlığımızı korumamıza da yardımcı olur
Amaç insanın tekamülünde inilen yeryüzünde sağlık ve dengedir .
Bizim odak noktamız da Bütünsel Tıp yaklaşımları ile hastalık yok hasta vardır ilkesini benimseyerek, ruhsal ve bedensel sağlık halini hedeflemektir.
“Hastalığı nasıl tedavi ederiz?” değil, “Sağlığı nasıl koruruz?” anlayışı ile hastalığın semptomatik tedavi yaklaşımlarından öte ,ona neden olan koşulların ortadan kaldırılmasını her gün hedefleriz .
Sağlık olsun, hepimizle olsun…


