AKUPUNKTUR NEDİR?

Akupunktur, 3000 yıllık yazılı kaynaklarla günümüze ulaşan gelişimine Çin’de Uygur Türkleri tarafından bulunmuş kadim bir Doğu Tıbbı geleneğidir.

Felsefesini bütün kainatın tekliği ve bütün oluşu üzerine kurar. Makro-evrenin bir yansımasını mikro-evren yani insan üzerindeki okumaları ile kainat ve insan uyumu ve dengeyi hedefler. Bu uyumun bozulması halinde de çeşitli hastalıklar ve şikayetlerin oluşur ve hedefi de bu hastalıkların giderilmesi ve hatta oluşmadan önlenmesi üzerine kurulmuştur.

Doğu Çin Tıbbı’nın genel teorisinin üç temel direği vardır.

Bunlar Yin –Yang teorisi, Qi torisi ,Beş element teorisi,

Bu felsefeleri ile insan bedenlerindeki (Ruh -Zihin-Beden) hizalanma ve Qi enerji akışının muntazamlığı üzerine kurulmuş 3000 yıllık kadim tedavi yöntemleri gelişimine de devam etmektedir.

Günümüzde de artık bilimsel veriler ile desteklenen Akupunktur Tedavi Yöntemleri Primo Vaskuler Sistem içindeki Meridyen Sistemlerinin ve akupunktur noktalarının da tanımlanması ile Fasya bağlantıları üzerinden daha net okunmakta ve geliştirilmektedir. Akupunktur primo-vasküler kanallar içinde yerleşen akupunktur meridyen kanal sistemini kullanır.

Akupunkturun bu bilimsel dayanakları ile son yıllarda hem Dünya da ve hem de ülkemizde hekimler tarafından tercih edilen bir tedavi yöntemidir.

Hiçbir ilaç kullanmadan birçok hastalığın organların fonksiyonlarını düzenleyerek hastalıkları iyileştiren; bazı hastalıklarda tek başına küratif bir tedavi sağlarken, bazı hastalıklarda da büyük bir destek tedavi sağlayarak iyileşmeyi kolaylaştıran bir tedavi yöntemi olmasıyla oldukça dikkat çekmektedir.  İlaç kullanmaya mahkum bırakıldığımız birçok hastalığın bu ilmin sayesinde rehabilitasyonu ve iyileşmesi mümkündür.

Bütünsel Tedavi yöntemlerinden olan Akupunktur hem zihninizi hem de bedeninizi dengede tutmamıza yardımcı olarak, sadece mevcut durumunuzu tedavi etmekle kalmaz aynı zamanda genel sağlığımızı korumamıza da yardımcı olur

Akupunktur koruyucu hekimlik adına da önemli bir tedavi yöntemidir.

AKUPUNKTUR YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Akupunktur tedavi yöntemleri diye ifade ediyoruz çoğunlukla çünkü Akupunktur ilminde kısa yollar ve kullanılan sistemler oldukça zengindir.

Vücut Akupunkturu (TCM) ve mikrosistem akupunktur yöntemleri ile her parçanın bütünün tamamını içermesindeki Holografi ilkesi ile birçok mikrosistem akupunktur yöntemleri mevcuttur

Bunlardan başlıcaları;

YNSA (Yamamoto New Scalp Acupuncture) ,Kulak Akupunkturu ,Su-jok Akupunktur, Master Tung Akupunktur ,Abdominal Akupunktur ,Skalp Akupunkturu

Akupunktur tedavileri üç temel fizyolojik mekanizmayı dikkate alan bütünleştirici bir yaklaşımdır. Bunlar nörolojik, biyokimyasal ve miyofasiyal sistemleri içerir.

Bir yöntemin ne zaman, hangi hastada ve şikayetinde kullanılacağını belirlemek önemlidir.

Sistemik genel akupunktur tedavisi (TCM Akupunktur) mi, yoksa mikrosistemler üzerinden etki gösteren YNSA Akupunktur’u mu, yoksa auriküloterapi mi, yoksa Abdominal (karın) Akupunkturu mu…?  Akupunktur ileri teknikleri ile Master Tung Akupunktur veya Beş Element Akupunktur’u mu..??

Bu tedavi yöntemlerinin hangisinin kullanılacağı, hastamıza bireysel yaklaşımlar ile değerlendirilerek anemnez ve muayenesi ile belirlenir.

Bir sorunun tabii ki tek bir çözüm yolu yoktur

AKUPUNKTUR UYGULAMASI NASILDIR?

Ülkemizde akupunktur uygulaması Sağlık Bakanlığı tarafından verilen ve denetlenen sertifikaların varlığı şartı ile sadece hekim ve diş hekimleri tarafından uygulanabilir. Akupunktur uygulama sertifikaları 7 yılda bir yine Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirme ile güncellenmek zorundadır.

Akupunktur, yaygın kullanımında ince, esnek, metalik (çelik, altın, gümüş gibi) iğnelerin cilde nüfuz etmesi ve daha sonra uygulayıcının ellerinin nazik ve spesifik hareketleriyle iğne batırma yöntemi ile , bazen de elektriksel uyarı ile elektro akupunktur ve lazer akupunktur şeklindeki yöntemlerle uygulanır.

Akupunktur noktasına iğne batırma tekniğinde, De-Qi refleksi olarak adlandırılan bir uyarı alınması istenir. Bu his sıklıkla hastalarca bir elektrik çarpma hissi şeklinde tanımlanır.

Akupunktur noktaları ciltte dar cilt altına doğru daha genişleyen koni şeklindedir ve basmakla hafif ağrılı yerlerdir. Her bir akupunktur noktasının olduğu yer, yakın alanı ve uzak bölgelere etkileri vardır. Akupunktur tedavisinde bu noktalar özelliklerine ve yerleştikleri meridyene göre kullanılır.

Özellikli alanlar olarak vücutta tespit edilen akupunktur noktalarının; özelliklerinde mikro-damar kapillerizasyonlarının fazlalığı ,mast hücre yoğunluğu, nokta alanındaki Ca, Fe, Cu, Zn, gibi element yoğunluğunun %75 oranındaki fazlalığı, duyu reseptörlerinden Nasiseptörler, Meisner cisimcikleri, Krause cisimciği ve Hücresel düzeyde Golgi Tendon reseptörlerinin daha yoğun olması, noktadaki düşük elektiriksel direnç , yüksek iletkenlik, yüksek elektriksel potansiyele sahip olmaları bilimsel yayınlarda araştırılarak tespit edilmiştir

Tedavide kişiye özel, steril, tek kullanımlık farklı boyutlarda iğneler kullanılır. Bu iğneler oldukça ince uçludur.

Akupunktur iğneleri hastanın şikayetine göre belirlenen bölgelere batırılır. Kişiye özel planlanan tedavi içeriğine göre iğneler ile bekleme süreside bireyseldir. Bazen kısa süreli takıp çıkaracak kadar kısa süreden,50 dk kadar uzun sürebilen seanslara kadar değişkenlik gösterebilir

Her tedavi sürecinde olduğu gibi tek işlem ile değil ardışık seanslar ile bir tedavi planı çerçevesinde yaşam kalitesi ve iyileşmeye ulaşmak mümkündür. Haftada 1 veya 2 gün olarak başlayan tedaviler genellikle 8 ile 20 seansa kadar sürebilir ve seans aralıkları da bireysel durumlar göz önüne alınarak değişebilir. Hasta ve hastalık için gereken seans sayısı ve sıklığını da tedavi cevabı ile hekiminiz belirler.

AKUPUNKTUR İĞNESİ NASILDIR?

Akupunktur tedavi sürecinde kullandığımız iğneler ince, esnek, metalik (çelik, altın, gümüş gibi) özellikli, ve tek kullanımlıktır.

Hastamızın seansından kullanılacak akupunktur noktalarının iğnelenmesine uygun tekniklere göre iğne çeşitleri seçilmektedir.

Akupunktur tedavisinde seanslarda bireysel yaklaşımla noktalar, iğneleme teknikleri ve derinlikleri hasta ve şikayetlerine göre belirlenir.

Nasıl yapılacağını bilmenin uyumsal güçlerini yeniden kazanmak ve vücuda fabrika ayarlarını yeniden kazandırmak konusunda akupunktur ilmi, zihin-beden tıbbı ve beslenme terapileri bir bütün olarak kullanılır.

AKUPUNKTUR TEDAVİSİ NERELERE UYGULANIR?

Akupunktur tedavisi vücudun belirli noktalarına uygulanmaktadır. Ana Meridyenler üzerindeki akupunktur noktaları ve ekstra noktalar şeklinde tecrübeler ile belirlenmiş noktalardan noktalar seçilerek; tedavi için gereken bölgelerden, eller-ayaklar, kollar-bacaklar ile vücudun gövdesinden bazen de yüz, baş gibi nokta bağlantıları kurularak tedavi planı uygulanır. Aynı zamanda tıp alanında mikrosistem olarak tanımlanan; el ve ayaklar, baş ile kulakta da sınırlı uygulamalar da olabilmektedir.

Akupunktur tedavisi; klasik yöntemler ile akupunktur iğneleriyle uygulanmasının yanı sıra aynı zamanda moxa, lazer, infrared ve elektroakupunktur yöntemleri ile de gerçekleştirilmektedir.

AKUPUNKTUR ETKİLERİ NELERDİR

Doğal bütünsel tıbbın ayrılmaz bir parçası olan akupunktur vücut enerji akışını düzenlemeye yarar.

Akupunkturun etki mekanizmasında vücutta ki özellikli alanlar olan akupunktur noktalarında da bir çeşit biyokimyasal süreçler başlar. Akupunkturun uygulaması sonrası salgılanan ve aktif hale gelen endojen maddeler ve mikro yıkım maddeleri vücuttaki reaksiyonu başlatır. Etki mekanizmasında başlıca rolü olan nörotansmitterlerden Serotonin, Dopamin, Asetilkolin, GABA, Endorfin, Noradrenalin sayılabilir. Akupunktur uygulaması ile vücutta ağrı giderici etki yanında depresyon giderici, inflamasyon azaltıcı, immun sistemi düzenleyici, mutluluk hali oluşmasını sağlayıcı etkilerini de alırız. Örneğin, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde ve glikoz metabolizması üzerine pozitif etkileri hemen hemen ilk seanslarda yakalanır.

Biyokimyasal etkilere ek olarak akupunktur ayrıca santral sinir sitemini direk olarak etkilemektedir. Spinal refleks etkisi ile akupunktur kas gevşemesini sağlar, viseral organları etkiler.

Akupunktur beyinde fonksiyonel bağlantıları etkiler, stres ve hastalık nedenli limbik yapılardaki aktiviteyi azaltıp hipotalamustaki regülasyonu da iyileştirmektedir. Ayrıca dinlenme, gevşeme, sindirim ve doku iyileşmesi ile ilişkili sinir sistemi olan parasempatik aktivitenin düzenlenmesinde de etkilidir.

Akupunktur seansındaki bu uyarı Primovasküler (PVS) yapı içinde yerleşmiş meridyenler ve onların fasia sistemi içine dağılan kolleteral ve bağlantı kanalları içinde yayılır. Bazı görüşlere göre vücut tek kastan oluşur ve fasia ile yönetilir.

Akupunktur uygulamasından sonraki akupunktur noktası ve katlarında 72 saatlik süre boyunca bu etkinin stimülatör (pil) gibi çalışmaya devam etmesi söz konusudur

Akupunktur tedavileri de her tedavi gibi bir süreç gerektiren, iyileşme ve dengenin yakalanmasında da kişinin bedeninin izin verdiği ölçüde bireysel cevapların alındığı, kişinin vücuduna izin verilerek yol alınması gereken bir tedavidir.

Biliyorsunuz ki hiçbir hastalık bir anda oluşmaz önce semptomlar belirir siz bunları es geçip umursamadıkça şikayetler derinleşir ve hastalık oluşur ve hastalıklar bir mıknatıs gibi diğer yan hastalıkları çeker ve kronik hastalıklar grubu ile baş başa kalırsınız.

İyileşme de böyledir, ters yazılım gibi bu semptomların silinmesi ile vücudun izin verme hızı ile gelir.

Son gelen şikayet ilk gider…

Konik yıllanmış hastalıklar ise zaman içinde silinirler.

AKUPUNKTUR HANGİ HASTALIKLARI TEDAVİ EDER?

Bu tedavi kronik ağrı tedavisi başta olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde oldukça etkilidir.

Hiçbir ilaç kullanmadan birçok hastalığın organların fonksiyonlarını düzenleyerek hastalıkları iyileştiren; bazı hastalıklarda tek başına küratif bir tedavi sağlarken, bazı hastalıklarda da büyük bir destek tedavi sağlayarak iyileşmeyi kolaylaştıran bir tedavi yöntemi olmasıyla oldukça dikkat çekmektedir.

Akupunktur tedavisi ile ağrı azaltılır, kas tonusu düzenlenir, kan dolaşımı düzenlenir. Bu özellikleri özellikle kas iskelet sistemi hastalıklarında akupunkturun geniş kullanım alanı bulmasını sağlar.

Akupunkturun analjezi etkisi ve hormon dengeleyici etkisi ile her tip migren ve baş ağrısındaki etkisi oldukça fazladır. Literatürde bu konu ile ilgili pek çok çalışma olup iyi bir değerlendirme ile ek faktörlerin giderilmesi ve düzenli akupunktur seansları hastalara ciddi faydalar sağlayabilmektedir.

Ayrıca akupunktur ile sağlanan sakinleşme, antidepresan etki hastaların uykularının ve ruh durumlarının düzelmesine yardımcı olur. Bu etkiler sayesinde akupunktur örneğin sınav döneminde yaşanan gerginlik, endişe, huzursuzluk durumlarında hatta daha ileri anksiyete bozukluğu , depresyon , panik bozukluk gibi sorunlarda dahi son derece başarılı olarak kullanılmaktadır.

Akupunktur ile bağışıklık sistemi desteklenir. Bu sayede enfeksiyon hastalıklarından korunma mümkün olabildiği gibi akupunktur bağışıklık sisteminde yaptığı düzenleme ile iltihaplı romatizmal hastalıklarda, alerjik astım , mevsimsel alerjik rinit, sinüzit gibi hastalıklara dahi kendine kullanım alanı bulur.

Akupunkturun özellikle hormonal hastalıklarda da etkisini görmek mümkün. Bu hastalıklara örnek; ağrılı adet durumları ve adet düzensizlikleri, infertilite, polikistik over sendromu, kadınlarda menepoza bağlı şikayetlerde , erkek hastalarımızda testestoron düşüklüğüne bağlı sorunlar da destek tedavi de önemlidir. Pek çok infertilite ve tüp bebek merkezi tüp bebek öncesi akupunkturu önermekte ve kullanmaktadır. Polikistik over sendromunda sadece adetlerin düzene girmesi değil akupunktur ile aknelerin giderilmesi, saç dökülmesinin azaltılması, kan lipid oranlarının düzenlenmesin sağlandığına ait yayınlar bulunmaktadır. Hormonal ilişkileri olan hastalıklardan diyabet tiplerinde ,tiroit hastalıklarında, yine hem koruyucu sağlık ve yaşam değişikliği süreçlerinde kronik hastalıklarda da önemli bir destek tedavi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Her türlü nöropatik durum; sinir sıkışması (karpal tünel sendromu gibi), trigeminal nevrelji, diabetik nöropatiler, huzursuz bacak sendromu akupunkturun tedavi alanı içindedir.

Akupunktur aynı zamanda bağımlılık hastalarında da kullanılabilir. Bu amaçla kilo verme ve sigara alışkanlığından kurtulma hastaları akupunkturdan faydalanabilirler.

AKUPUNKTURLA BAŞARIYLA TEDAVİ EDİLEN DURUMLAR NELERDİR?

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (WHO):

Akupunktur ile tedavi edilebilir hastalıkların bir listesini yayımladı

GASTROİNTESTİNAL HASTALIKLAR

  • Akut ve kronik gastrit
  • Hazımsızlık
  • Gıda alerjileri
  • Bulantı ve kusma
  • Akut/kronik ülserler (ağrı kesici)
  • Kabızlık/ ishal
  • Kolit

JİNEKOLOJİK VE HORMONAL HASTALIKLAR

  • Kadın ve erkeklerde kısırlık
  • Menopoz
  • Adet öncesi sendromu (PMS)
  • Diyabet
  • Sabah bulantısı
  • Menstruasyon (düzensiz, ağır veya ağrılı)

KALP VE DOLAŞIM HASTALIKLARI

  • Kalp sorunları/çarpıntı
  • Uyuşma/zayıf dolaşım

GENEL SAĞLIK

  • Yorgunluk, stres, uykusuzluk
  • Duygusal ve psikolojik bozukluklar
  • Depresyon, anksiyete
  • Radyasyon ve kemoterapinin yan etkileri

SOLUNUM VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HASTALIKLARI

  • Akut sinüzit
  • Saman nezlesi dahil alerjik rinit
  • Soğuk algınlığı, grip, öksürük
  • Bağışıklık sistemi eksikliği
  • Akut bronşit, bronşiyal astım
  • Amfizem
  • Romatoid artrit

NÖROLOJİK VE KAS-İSKELET SİSTEMİ HASTALIKLARI

  • Baş ağrısı ve migren
  • Boyun ağrısı/sertliği
  • Karpal tünel sendromu
  • Artrit/eklem problemleri
  • Sırt/siyatik/ ağrı
  • Omuz/diz ağrısı
  • Spor yaralanmaları/ burkulmalar
  • Tendinit/tenisçi dirseği
  • Servikal-brakial sendrom
  • Ameliyat sonrası ağrı
  • Periferik nöropatiler
  • Yüz felci (erken evre)
  • İnterkostal nevralji
  • Yüz ağrısı
  • TME/çene ağrısı
  • Meniere hastalığı/baş dönmesi
  • Trigeminal nevralji

BAĞIMLILIKLAR

  • Alkol
  • Nikotin
  • Uyuşturucular

BÖBREK/MESANE HASTALIKLARI

  • Stres inkontinansı
  • İdrar yolu enfeksiyonları

GÖZ, KULAK, BURUN VE BOĞAZ HASTALIKLARI

  • Konjonktivit
  • Diş ağrısı
  • Diş çekimi sonrası ağrı
  • Kronik farenjit